Batılı medya kuruluşlarının İsrail'in katliamına destek verdiği daha önce birçok kez dile getirildi. Meta, savaş suçlarıyla suçlanan İsrail ordusu askerleri için bağış toplayan kurumların ve Gazze'ye Yahudi yerleşimi yapılmasını teşvik eden milletvekillerinin ücretli reklamlarını yayınladığı gün yüzüne çıktı. Bu durum, sosyal medya platformlarının insan hakları ihlalleri konusundaki tutumunu sorgulatıyor.
nnABD merkezli kampanya örgütü Eko, gelişmiş termal insansız hava araçları (İHA), saldırı tüfeği nişangahları, zırhlar, gece görüş gözlükleri ve kasklar da dahil olmak üzere İsrail ordusuna ait ekipmanlar için fon toplamayı amaçlayan Avrupa ve ABD'yi hedefleyen 98 Facebook reklamı tespit etti. Bu reklamlar, savaş suçlarıyla suçlanan bir ordunun desteklenmesini sağlıyor.
nReklamlardan birinde, 551. Komando Tugayı'nın 'baş makineli tüfekçisi' olarak tanımlanan Kobi adlı bir askerin, yıkılmış bir caminin önünde gece görüş gözlüğü talebinde bulunduğu görülüyordu. Bu tür içerikler, sosyal medya platformlarının savaş suçlarına dolaylı yoldan destek verdiğini gösteriyor.
nnBu yılın başlarında araştırma kuruluşu Bellingcat, Gazze'de konut blokları ve camilerin de dahil olduğu yerleri yıkan 551. Komando Tugayı'nı tespit etti. Birleşmiş Milletler (BM) Konut Hakkı Özel Raportörü, bu yıkımları insanlığa karşı potansiyel suçlar olarak tanımladı. Bu durum, Meta'nın reklam politikalarının sorgulanmasına neden oluyor.
nMiami merkezli kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Tsedaka Centre'ın bir diğer reklamında bağış isteyen bir İsrailli kaptan yer alıyordu. Reklam, zırh plakaları, taktik kasklar, yelekler, saldırı tüfeği lazerleri ve gelişmiş İHA'lar satın almak için bir kampanya düzenleyen Chesed Fund'a bağlantı veriyor. Bu tür reklamlar, insan hakları ihlallerine karşı duyarsızlığı artırıyor.
nnEko aktivisti Maen Hammad, İsrail'in Ekim 2023'ten sonra Gazze'ye saldırmasıyla birlikte Meta'nın İsrail aşırı sağının sesi haline geldiğini bildirdi. Hammad, 'Meta, İsrail aşırı sağının megafonu haline geldi. Onların çağrılarını yükseltiyor ve soykırımcı politikalarını destekleyen reklamlardan kar sağlıyor' ifadelerini kullandı. Bu durum, sosyal medya platformlarının etik sorumluluklarını sorgulatıyor.
nHammad sözlerine şunları ekledi: 'Daha da kötüsü, platform aynı zamanda savaş suçlusu ordu mensupları tarafından kullanılan askeri teçhizatlar için para toplama merkezi. Bu durum Meta'nın insan haklarına yönelik kar odaklı ihanetinin bir başka örneği.' Bu açıklamalar, Meta'nın reklam politikalarının insan hakları açısından ne denli sorunlu olduğunu ortaya koyuyor.
nnEko, İsrailli milletvekilleri tarafından finanse edilen ve İsrail'deki kullanıcıları hedefleyen bir dizi İbranice reklam da tespit etti. Bu reklamlarda Filistinliler 'vahşi' ve 'kan susamış' olarak tanımlanıyor ve İsrail ordusunun Filistinlilere karşı sivil altyapının toplu imhası doktrinini kullanması çağrısı yapılıyordu. Bu tür içerikler, sosyal medyanın manipülasyon aracı olarak kullanıldığını gösteriyor.
nEko'nun tespit ettiği diğer reklamlar arasında İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Dini Siyonizm Partisi ve Noam Partisi'nin paylaşımları da yer alıyor. Meta'dan alınan veriler, İsrailli milletvekillerinin reklamlarının İsrail içindeki kitleleri hedef aldığını ortaya koydu. Bu durum, sosyal medya platformlarının siyasi propaganda aracı olarak kullanılmasına dair endişeleri artırıyor.
nnYakın zamanda BBC'nin yaptığı araştırma, Facebook ve Meta'nın Gazze'deki mevcut savaşın başlangıcından bu yana Filistin haber kuruluşları tarafından paylaşılan içeriklere kısıtlama getirdiğini tespit etmişti. Facebook veri analizi, Filistinli haber merkezlerinin Ekim 2023'ten bu yana izleyici etkileşiminde ciddi bir düşüş yaşadığını ortaya koymuştu. Bu durum, sosyal medya platformlarının içerik denetimi konusundaki tutumunu sorgulatıyor.
nBBC ayrıca Instagram'ın Ekim 2023'ten sonra Filistinli kullanıcı yorumlarına yönelik denetimini artırdığını gösteren sızdırılan belgeleri de ele geçirmişti. Bu tür uygulamalar, sosyal medya platformlarının ifade özgürlüğünü kısıtladığını gösteriyor. Sonuç olarak, Meta'nın reklam politikaları ve içerik denetimi, insan hakları açısından ciddi sorunlar barındırıyor.