Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'nun Ocak 2025 sayısını yayımladı. Raporda, enflasyonun hedeflere yaklaşması ve parasal genişlemenin hem gelişmiş hem de yükselen piyasa ile gelişmekte olan ekonomilerde faaliyeti desteklemesiyle küresel büyümenin istikrar kazandığı belirtildi. Ayrıca, küresel ekonomik büyümenin 2025 ve 2026'da geçen yıl olduğu gibi yüzde 2,7 büyümesinin beklendiği kaydedildi.
Raporda, küresel ekonominin sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı teşvik etmek için yetersiz olacak düşük bir büyüme oranında kalma yolunda olduğu işaret edildi. Artan politika belirsizliği, olumsuz ticaret politikası değişiklikleri, jeopolitik gerilimler, kalıcı enflasyon ve iklimle ilgili doğal afetlerden kaynaklanan riskler olduğu aktarıldı. Bu durum, küresel ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğini tehdit eden faktörler arasında yer aldı.
Gelişmekte olan ekonomilerin 21. yüzyılın ilk çeyreğini 2000'den bu yana en zayıf uzun vadeli büyüme görünümüyle tamamlayacağı tahmin edildi. Küresel ekonomi gelecek iki yılda istikrara kavuşsa bile, gelişmekte olan ekonomilerin gelişmiş ekonomilerin gelir seviyelerini yakalama konusunda daha yavaş ilerleme kaydetmesi bekleniyor. Bu durum, ekonomik eşitsizliklerin artmasına neden olabilir.
Gelişmekte olan ekonomilerdeki büyümenin gelecek 2 yıl boyunca yüzde 4 civarında kalması bekleniyor. Bu, Kovid-19 salgını öncesine göre daha zayıf bir performans olarak değerlendiriliyor. Yoksulluğun azaltılması ve daha geniş kalkınma hedeflerine ulaşılması için gerekli ilerlemeyi teşvik etmekte yetersiz kalacağı ifade edildi. Bu durum, küresel ekonomik istikrarı tehdit eden bir faktör olarak öne çıkıyor.
Raporda, ticareti korumak, borç kırılganlıklarını ele almak ve iklim değişikliğiyle mücadele için küresel politika çabalarının gerektiği vurgulandı. Bu çabaların, gelişmekte olan ekonomilerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmalarında önemli bir rol oynaması bekleniyor. Ancak, bu hedeflere ulaşmak için uluslararası işbirliğinin artırılması gerekiyor.
Ülkelerin büyüme tahminlerine de yer verilen raporda, ABD ekonomisinin büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 1,8'den yüzde 2,3'e ve gelecek yıl için yüzde 1,8'den yüzde 2'ye çıkarıldığı aktarıldı. ABD'nin ticaret ve maliye politikalarındaki olası değişikliklerin zamanı ve büyüklüğünün belirsiz olduğuna dikkat çekildi. Bu durum, küresel ekonomik istikrar üzerinde etkili olabilecek bir faktör olarak değerlendiriliyor.
ABD'nin tüm ticaret ortaklarına uyguladığı gümrük vergilerinde yüzde 10'luk bir artışın misilleme yapılmadığı varsayıldığında, bu yıl küresel büyümeyi temel tahminlere kıyasla yüzde 0,2 puan azaltabileceği belirtildi. Misillemeler hesaba katıldığında bu oranın daha da artabileceği kaydedildi. Bu durum, küresel ticaretin geleceği açısından önemli bir risk oluşturuyor.
Raporda, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,6 ve gelecek yıl yüzde 3,8 büyümesinin beklendiği bildirildi. Dünya Bankası, Haziran 2024'teki tahminlerinde Türkiye ekonomisinin 2025'te yüzde 3,6 ve 2026'da yüzde 4,3 büyüyeceğini öngörmüştü. Türkiye'nin dış dengesizliklerinin iyileştiği, cari işlemler açığının keskin şekilde daraldığı ve uluslararası rezervlerinin arttığı ifade edildi.
Risk priminin düşerek ülke spreadlerinde önemli bir azalmaya katkıda bulunduğu aktarıldı. Bu durum, Türkiye'nin ekonomik istikrarını artırma çabalarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu iyileşmelerin sürdürülebilirliği için yapısal reformların gerçekleştirilmesi önem taşıyor.