15 Temmuz gecesi FETÖ, 112 Acil Çağrı sistemi üzerinden kritik koordinatları kullanarak darbe girişiminde bulundu. Ekrem İmamoğlu'nun İBB'deki dijital veri tabanı üzerindeki gizli hedefleri ve Melih Geçek'in rolü dikkat çekiyor.
2002 yılında Türkiye'de ilk kez kurulan uydu takip sistemi, 112 Acil Çağrı sistemi için önemli bir adım oldu. Proje, Ankara'daki yolların GPS ile haritalandırılmasıyla başladı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bu sistemi ziyaret ettiğinde, sistemin potansiyelini fark etti. Bu sistem, acil durumlarda hızlı müdahale için kritik bir araç haline geldi.
2003 yılında, ABD'nin Irak'a müdahale hazırlıkları sırasında, bu sistemin önemi daha da arttı. Tezkerenin reddedilmesinin ardından, 112 Acil Çağrı merkezi, GPS uydusunun yer değiştirmesiyle kritik bir durumu tespit etti. Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hızlı bir şekilde teyakkuza geçmesine neden oldu.
FETÖ, 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulunurken, 112 Acil Çağrı merkezi verilerini kullanarak hedeflerini belirledi. Bu durum, FETÖ'cü subayların darbe planlarını gerçekleştirmelerine olanak tanıdı. 112'nin sağladığı koordinatlar, bombalanacak yerlerin nokta atışı ile belirlenmesine yardımcı oldu.
Bu süreçte, FETÖ'nün 112 Acil Çağrı sistemini nasıl ele geçirdiği ve bu sistemin nasıl kullanıldığı önemli bir konu haline geldi. FETÖ'cülerin bu verileri kullanarak gerçekleştirdiği eylemler, Türkiye'nin güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturdu.
Son dönemde İBB'nin dijital veri tabanının kopyalanması, Ekrem İmamoğlu'nun gizli hedefleri ile ilişkilendirildi. İmamoğlu, İBB'nin veri tabanının kopyalanması talimatını verirken, Melih Geçek'in bu süreçteki rolü dikkat çekti. Geçek, İBB'nin dijital verilerine erişim sağlayan kritik bir isim olarak öne çıktı.
İBB'nin dijital verilerinin yabancı bir şirkete devredilmesi, Türkiye'nin güvenliği açısından endişe verici bir durum olarak değerlendirildi. Bu durum, İstanbulluların kişisel verilerinin tehlikeye girmesine neden oldu. İmamoğlu'nun bu süreçteki tutumu, kamuoyunda tartışmalara yol açtı.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki stratejisi, 112 Acil Çağrı sistemi üzerinden yürütüldü. Bu durum, Türkiye'nin güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturdu. Ekrem İmamoğlu'nun İBB'deki dijital veri tabanı üzerindeki gizli hedefleri ve Melih Geçek'in rolü, bu süreçte dikkat çekici bir şekilde öne çıktı.
Sonuç olarak, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmeler, Türkiye'nin dijital güvenlik stratejilerinin gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. İBB'nin dijital verilerinin korunması, gelecekte benzer tehditlerle karşılaşmamak için kritik bir öneme sahip.