Türkiye, terörsüz bir gelecek hedefi doğrultusunda önemli adımlar atıyor. Başkan Erdoğan'ın çağrıları ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin mesajları, sürecin seyrini etkiliyor. PKK lideri Abdullah Öcalan, terör örgütünün feshedilmesi için çağrıda bulundu. Bu gelişmeler, Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.
Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda yeni bir dönem başladı. Başkan Erdoğan'ın 'iç cepheyi güçlü tutalım' çağrısıyla şekillenen süreç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'PKK'nın tasfiyesi' yönündeki mesajlarıyla pekişti. 27 Şubat'ta, DEM Parti heyeti İmralı'ya yapılan üçüncü ziyaretin ardından PKK lideri Abdullah Öcalan'ın mektubunu kamuoyuna duyurdu. Öcalan, terör örgütünün feshedilmesi için çağrı yaparak, 'Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.' dedi.
Öcalan, PKK ve türevlerinin 'federasyon' ve 'özerklik' taleplerine de kapıyı kapatıp, 'Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır' ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, terörle mücadelede yeni bir anlayışın ortaya çıkmasına zemin hazırladı.
Başkan Erdoğan, sürece ilişkin çok net mesajlar verdi. Erdoğan, 'Şayet verilen sözler tutulmaz, süreç bir şekilde oyalama, savsaklama, göz boyama gibi şark kurnazlıklarına evrilmeye çalışılırsa günah bizden gider.' uyarısında bulundu. Bu açıklama, sürecin ciddiyetini vurguladı ve terörle mücadelede kararlılığın devam edeceğini gösterdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Türkiye'nin yeni bir tarih yazdığını belirtti. Bahçeli, 'Nihayet yeni yüzyılda terörsüz Türkiye'nin seher vaktine gelinmiştir.' dedi. PKK'nın 47 yıl sonra kurucu lideri tarafından feshedildiğini anımsatan Bahçeli, Kandil'deki elebaşlarının İmralı'nın etrafında kenetlenerek 27 Şubat çağrısına sahip çıkmalarının önemine dikkat çekti.
Kandil'den gelen açıklamada, 'Biz PKK olarak söz konusu çağrının içeriğine olduğu gibi katılıyoruz ve ateşkes ilan ediyoruz.' denildi. Bu açıklama, sürecin ilerleyişi açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi. Ancak, PKK Yürütme Komitesi, 'Bunun gerçekleşebilmesi için uygun güvenlikli ortamın oluşması gerekir.' diyerek bazı şartlar öne sürdü.
Bu durum, Kandil'in niyetleri konusunda soru işaretleri oluşturdu. SABAH Gazetesi yazarı Mahmur Övür, Kandil'in geçmişteki iyi niyetli adımları sabote ettiğine dikkat çekerek, 'Yine aynı hikâye mi?' sorusunu gündeme getirdi. Bu tür açıklamalar, sürecin güvenilirliğini sorgulattı.
Şimdi gözler DEM Parti'ye çevrildi. Kandil'in açıklamasına DEM yönetiminin alacağı tutum merak konusu oldu. Mahmut Övür, 'Bu oyunbozan yaklaşıma Öcalan'dan önce DEM Parti'nin ne cevap vereceğini merak ediyorum.' ifadelerini kullandı. DEM Parti'nin alacağı tutum, sürecin geleceği açısından kritik bir öneme sahip.
Övür, 'Bu kez Kandil o pis oyunları oynama fırsatı bulamayacak.' diyerek, DEM Parti'nin kararlılığını vurguladı. Bu durum, Türkiye'nin terörle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Sürecin nasıl ilerleyeceği, tüm tarafların tutumlarına bağlı olarak şekillenecek.