CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun İBB'ye yönelik operasyonlar sonucunda tutuklanması, yurt genelinde protestoların yapılmasına neden oldu. Ayrıca, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ da benzer bir durumla karşı karşıya kaldı. Her iki ismin tutuklanması, toplumsal tepkileri artırdı ve birçok şehirde protestolar düzenlendi.
İmamoğlu'nun tutuklanması, CHP tabanında büyük bir üzüntü yarattı. Özdağ'ın gözaltına alınması ise, siyasi tartışmaları daha da alevlendirdi. Bu gelişmeler, Türkiye'de siyasi iklimin ne kadar gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Her iki ismin serbest bırakılması için yurt genelinde imza kampanyaları başlatıldı. İzmir'de, Ümit Özdağ için Zafer Partisi Gençlik Kolları imza toplarken, CHP Gençlik Kolları da İmamoğlu için benzer bir kampanya yürüttü. Bu durum, iki partinin üyeleri arasında dayanışma ruhunu ortaya çıkardı.
İmza kampanyaları, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Her iki partinin destekçileri, tutuklamaların siyasi bir baskı olduğunu savunarak, imza toplama etkinliklerine katıldılar. Bu süreç, siyasi kutuplaşmanın ötesinde bir birliktelik oluşturdu.
İki partinin üyeleri, imza toplama etkinliklerinde bir araya geldi. Üyeler, birbirleri için imza atarak dayanışma gösterdi. Bu durum, siyasi rekabetin ötesinde bir anlayışın var olduğunu gösterdi.
Etkinlik sırasında, iki grup arasında diyalog devam etti. 'Kavgayı sonra ederiz' ifadeleri, gülüşmelere neden oldu. Bu tür diyaloglar, siyasi gerginliğin azaltılmasına katkı sağladı ve toplumsal barışın önemini vurguladı.