Diyarbakır'da düzenlenen çalıştayda, anadilde eğitim ve Kürtçenin anayasal güvence altına alınması gibi talepler öne çıktı. Çalıştaya, AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ve eski milletvekilleri katıldı. Çalıştay sonrası yayınlanan bildirgede, anadilde eğitimin önünün açılması ve anayasanın değiştirilmesi gibi talepler yer aldı.
Bildirgede, 'Kürt meselesinin kaynağını oluşturan Kemalist zihniyetin ürünü olan darbe anayasasının değiştirilmesi' gerektiği vurgulandı. Bu talepler, Türkiye'deki siyasi tartışmaların merkezinde yer aldı. Çalıştayda, katılımcıların görüşleri ve önerileri dikkat çekti.
Çalıştayın ardından yayınlanan bildirgede, anadilde eğitim ve Kürtçenin anayasal güvence altına alınması gibi talepler öne çıktı. Ayrıca, 'herkesin Türk olduğu' tanımından vazgeçilmesi gerektiği ifade edildi. Bu talepler, Türkiye'deki etnik ve kültürel çeşitliliğin tanınması açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, bildirgeye sert tepki gösterdi. Uçum, çalıştayı 'ihanet' olarak nitelendirerek, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. 'Terörsüz Türkiye hedefine ihanetler arsızca artıyor' ifadelerini kullandı.
Uçum, çalıştayın sonuç bildirgesini eleştirerek, Türkiye’nin bölünmesine yönelik bir adım olarak değerlendirdi. Uçum, 'Türkiye’yi bölme hedefli Emperyalist dış Kürt sorunu projesini referans alıp güya insani çözüm çalıştayı yapanlar' diyerek katılımcıları hedef aldı. Bu açıklamalar, çalıştayın ardından tartışmaları daha da alevlendirdi.
AK Parti eski milletvekili Mehmet Metiner, Uçum'a isim vermeden yanıt verdi. Metiner, 'Ben AK Partiliyim, AK Partili görünümlerden değilim' diyerek, katıldığı her platformda AK Parti'nin kurucu ruhunu savunduğunu belirtti. Metiner, 'Kürt meselesi' tanımını yanlış bulduğunu ifade etti.
Metiner, resmi dilin ve eğitim dilinin sadece Türkçe olması gerektiğini vurguladı. Diğer dillerin kamusal alanda öğrenilip öğretilebileceğini belirtti. Ayrıca, 'Şehirlerimizi Türk veya Kürt olarak ayırmak yanlıştır. Biz hem Türküz hem Kürtüz hem Arap'ız, biz birlikte Türkiye'yiz' ifadelerini kullandı.
Metiner, Bahçeli'nin terör örgütünün silahlarını koşulsuz bırakması yönündeki çağrısına da destek verdi. Bu açıklamalar, Türkiye'deki siyasi atmosferde önemli bir yer tutuyor. Çalıştayda dile getirilen talepler ve tepkiler, Türkiye'nin geleceği açısından kritik bir öneme sahip.