Şubat ayı enflasyonunun beklentilerden çok daha düşük gelmesi, TCMB’nin faiz indirimleri konusunda hızlı hareket etme ihtimalini gündeme getirdi. Enflasyon verileri, piyasa beklentilerinin altında kalırken, giyim ve sağlık fiyatlarındaki değişimlerin etkisi dikkat çekiyor. Bu durum, ekonomik görünüm üzerinde önemli etkiler yaratabilir.
Şubat ayında TÜFE enflasyonu aylık bazda yüzde 2.3 artarak, piyasanın yüzde 2.9 ve kendi beklentimizin yüzde 3.0 olan tahminlerinin altında gerçekleşti. Yıllık enflasyon ise yüzde 42.1’den yüzde 39.1’e geriledi. Bu büyük aşağı yönlü sürprizde, giyim fiyatlarının etkisi belirgin şekilde gözlemlendi. Ocak ayında yüzde 5.2’lik düşüşün ardından, Şubat ayında da yüzde 5.1’lik bir düşüş yaşandı.
Mevsimsel olarak indirim beklenmesine rağmen, geçen yıl ocak-şubat aylarındaki kümülatif fiyat düşüşü yüzde 1.4, 2023’te ise yüzde 3.2 ile sınırlı düzeyde kaldı. Gıda fiyatları aylık yüzde 3.2 ile beklentimizin altında artarken, sebze-meyve fiyatlarındaki yüzde 1.2’lik düşüş, gıda enflasyonunu sınırladı. Enerji fiyatları ise aylık yüzde 3.6 yükseldi ve elektrik tarifelerinde sübvansiyonun azaltılması ile ortalama fiyatlarda yüzde 10.7’lik bir artış görüldü.
Geçen ayki yazımda, talep görünümünün güçlenme eğilimi gösterdiğini ve bunun orta vadede enflasyona yönelik risk yaratabileceğini belirtmiştim. Beklenen önlemler, TCMB tarafından alındı. Yabancı para kredilerdeki hızlı büyüme eğilimi dikkate alınarak, kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık uygulamasında değişiklikler yapıldı. Yabancı para krediler için aylık büyüme sınırı yüzde 1’den yüzde 0.5’e düşürüldü.
Bu önlemlerle, son dönemde hızlanan kredi büyümesini ve iç talebi ne kadar yavaşlatacağını izlemek gerekiyor. Eğer bu önlemler yeterli olmazsa, tüketici kredileri tarafında da kısıtlayıcı önlemler gerekebilir. TCMB Başkanı Fatih Karahan, son Enflasyon Raporu sunumunda bu konuda önlemler alınabileceğine dikkat çekti.
Enflasyonun beklenen düşük gelmesi ve talep tarafına yönelik alınan makro ihtiyati önlemler, TCMB’nin 250 baz puanlık faiz indirimini neredeyse kesin hale getiriyor. Çok ters bir gelişme olmazsa, 17 Nisan PPK toplantısında da benzer bir indirim bekleniyor. Ancak enflasyon tarafında katılıkların devam etmesi, TCMB’nin daha hızlı gitmesini engelleyebilir.
Sonraki PPK toplantısı 19 Haziran tarihinde gerçekleşecek. Bu tarihe kadar TCMB’nin talep ve enflasyon görünümünü takip etmesi için yeterli zamanı olacaktır. Yurtdışı belirsizlikler de dikkate alındığında, net bir tahmin yapmak zor. Ancak baz etkilerinin daha az destekleyici olacağı önümüzdeki dönemde, talep güçlü kalırsa enflasyon eğilimindeki düşüş yavaşlayabilir.