Gıda sektörü, 2025 yılına sipariş ve üretim artışıyla başladı. 2024 yılının aralık ayında 1 milyar 138 milyon dolar ile yıl içindeki en yüksek ihracatını gerçekleştirdi. İstanbul Sanayi Odası’nın verilerine göre, sektördeki yeni iş hacminin aralık ayında güçlü şekilde yükseldiği gözlemlendi. TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, hem talep hem de tedarik süreçlerindeki hareketliliği dengeli bir şekilde yönetmeye çalıştıklarını belirtti.
Belirli ürün gruplarındaki fiyatlamalar üzerinde, bölgede devam eden savaşların etkisi olduğu ifade edildi. Yurt içi ve yurt dışında firmaların ilgilendiği tüm gelişmeler yakından takip ediliyor. Tiryakioğlu, girdi maliyetlerindeki artışın gıda imalatında en yüksek seviyede olduğunu vurguladı. Bu durum, gıda fiyatlarının iyileşmesinin 2025 yılında görünür olacağını gösteriyor.
Bisküvi, buğday unu, makarna, bitkisel yağlar ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe 2024 yılı, 11,9 milyar dolar seviyesinde ihracatla kapandı. Tiryakioğlu, sektörlerinin Türkiye bitkisel ürün ihracatının yarıya yakınını gerçekleştirdiğini belirtti. En fazla ihracat yapılan ülkeler ise Irak, ABD ve Suriye olarak sıralandı.
Karadeniz ülkeleri, dünya tahıl üretiminin merkezi haline geldi. Türkiye, jeopolitik olarak tahıl ticaretine yön veren birkaç ülkeden biri olma özelliğini koruyor. Savaş öncesinde Ukrayna’nın buğday üretimi, Türkiye’nin iki katı seviyesindeydi. Ancak bu yıl Ukrayna’nın üretimi 22 milyon tonla Türkiye’ye yakın seviyelerde gerçekleşti.
Rusya, 90 milyon tonun üzerinde buğday üreterek son 4 ayda 20 milyon tonun üzerinde buğday ihraç ederek rekor kırdı. Tiryakioğlu, Türkiye’nin tahıl ticaretinde uluslararası fiyatlardaki istikrarı ve tedarik zincirlerindeki sürekliliği gözeten dengeli bir ticari strateji yürüttüğünü vurguladı. Yurt içi üretim, şu anki temel öncelikler arasında yer alıyor.
TÜİK'e göre, 2024 yılı tahıl ürünleri üretiminde önceki yıla göre kısmi bir düşüş olabileceği öngörülüyor. Bu yılki göstergeler, buğday üretiminde yüzde 5’in, arpada ise yüzde 10’un üzerinde düşüş olacağına işaret ediyor. Gelecek yıla ilişkin hububat ekimi ise şimdilik kurak bir süreçte ilerliyor.
Geçen yıl yüksek faiz ortamındaki daralma, gıdaya olan talebi etkilemedi. Ancak girdi fiyatlarındaki en yüksek maliyetin gıda sektöründe olduğu için gıda ürünleri fiyatlarındaki artış hızı arzu edilen ölçüde yavaşlamadı. Tiryakioğlu, dünyadaki petrol bolluğuna bağlı olarak enerji fiyatlarında bir iyileşme olduğunu aktardı.
Dünya Bankası'nın raporunda, bu durumun 2025’te küresel gıda fiyatlarını son 5 yılın en düşük seviyesine gerileteceğine işaret ettiği belirtildi. Bu gelişmeler, gıda sektöründe olumlu bir hava yaratıyor ve yeni stratejilerin uygulanmasına zemin hazırlıyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, 2024 yılında hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün toplam ihracatının yüzde 29,5’ini gerçekleştirerek 3,4 milyar doların üzerinde kapattı. Kadooğlu, yeni dönemde Suriye’nin Gaziantep ve Şanlıurfa’da faaliyet gösteren birçok işletmenin canlanmasında önemli rol oynayacağını ifade etti.
İhracatlarında miktar bazında yaşanan %26’nın üzerindeki azalışa rağmen, ortalama birim fiyatlarındaki yüzde 24’lük yükselişle 2024’ü değer bazında %8,5’lik bir düşüşle kapattıklarını belirten Kadooğlu, 2025’te sektör ihracatının yaklaşık %7’lik bir yükselişle 12,5 milyar dolar seviyesini aşacağını tahmin etti.
Kadooğlu, geçen yılın sonbaharında bölgelerinde yağışlarda gözlenen azalma nedeniyle hububat ekimlerinde aksamaların yaşandığını ve bu durumun üreticilerin tarımsal verimliliğe yönelik endişelerini artırdığını belirtti. Hububat ekimlerini olumsuz etkileyen kuraklık, yeni yılın mahsulüne dair soru işaretleri doğuruyor.
Küresel iklim değişikliğine bağlı sorunların çözümünde çiftçiye yönelik yeni desteklerin, bugüne kadar yapılan yatırımların verimliliğine katkı sağlayacağına dikkat çekildi. Bu durum, gıda sektörünün geleceği açısından kritik bir öneme sahip.